O GÖZLER TÜRKİYE’Yİ AĞLATIRDI

Kılıçdaroğlu’nun Adıyaman gezisindeki saldırıları notları:

Adıyaman’da depremzedelerin toprağa verildiği “yeni mezarlık”, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gelişinden önce hıncahınç doluydu. ENSAR, TÜGVA ve HÜDA-PAR’ın STK’sı olan Umut Kervanı mezarlık girişindeki ana yolun iki yanına standlar kurmuş; insanlara şeker, çikolata, gofret, bisküvi gibi yiyecekler ve su dağıtıyorlardı.

Kılıçdaroğlu’ndan önce küçük bir koruma grubu geldi; geçeceği yolu, karanfil bırakacağı mezarları belirledi. Bir süre sonra da Kılıçdaroğlu belirdi.  Foto muhabirleri, kameramanlar, o stantların arasından geçerken bir tepki gösterilebileceği endişesiyle tam da o koridorun karşısına konuşlanmışlardı. Ama yanıldılar, girişte hiçbir sorun çıkmadığı gibi, Kılıçdaroğlu selamlaşarak, tokalaşarak geçti o stantlarına arasından. İlgi de iyiydi.

Mezarlara ulaştığında başladı sorun. Etrafında çember oluşturan koruma polisleri ile görüntü almaya çalışan kameramanlar ve foto muhabirleri arasında itiş kakış yaşadı. Böylesine bir karmaşanın depremde kaybettiği yakınının mezarını ziyarete gelen insanları rahatsız etmesi kaçınılmazdı.

Nitekim bir mezar başında eşi ile yanyana duran bir genç adam, tepki gösterdi. Acısı yüzüne vurmuştu zaten. Belli ki tepkisi de mezara karanfil bırakan Kılıçdaroğlu’na değil, kalabalığın yarattığı kargaşaya yönelikti.

Mezarlıktaki saldırı

Karanfil bırakarak ilerlerken mezarların bittiği noktada bu kez yaşlı bir adam bağırdı. “İlk üç gün neredeydin?” Ardından başka bağırışlar da oldu, sesler birbirine karıştığı için tam anlaşılamadı onlar.

O sırada Kılıçdaroğlu’nun elindeki karanfiller bitmişti. CHP’liler yakındaki bir hocayı çağırdı ve hoca duayı okumaya başladı. Herkes ellerini kaldırarak duayı dinledi. Bu sırada yan taraftan bağırışlar devam ediyordu. Hoca Fatiha Suresi’ni okutmaya başladığı anda yine o gruptan biri yüksek sesle bağırdı: “Bu Fatiha okumayı bilmiyor ki, sen buna neden Fatiha okutturuyorsun?”

Kılıçdaroğlu, o seslere aldırmadan Fatiha suresini okumayı sürdürdü. Ama yakınındakilerden biri “Sen ne terbiyesiz adamsın” diye yanıt verince hemen o tarafa döndü. Ses çıkarmadı. Hızla duasını bitirip, sakin adamlarla çıkışa yöneldi. Yakından izleyen her gazeteci bilir, duygularını belli etmeyen bir insandır. Duygu halini sadece gözlerinden anlamak mümkün olur çoğu kez.  Gözleri dolmuştu, hüzünlüydü. Tam da “Alevilik” açıklamasının ardından böyle bir provokatif çıkışa muhatap olmak üzmüştü onu…

Sevgi seli

Mezarlık programının ardından yapılan Halil İbrahim Sofrası buluşması ise tam bir sevgi seliydi. Kılıçdaroğlu, buluşmanın yapıldığı salona girerken kendine yönelik ilgi nedeniyle yürümekte güçlük çekti. Yurttaşlar, bir yandan ellerinde telefonları Kıılçdaroğlu’nu çekmeye çalışıyor, bir yandan da slogan atıyordu. Kılıçdaroğlu, sofraya oturdu, ilgiden yemeğini yiyemeden kalktı ve yurttaşlara seslendi. İlgi Kılıçdaroğlu konuşurken de devam etti. Sahnenin önünde ayrılan boşluk tamamen dolmuştu. Basın mensupları görüntü almakta zorluk çekiyordu.

Kılıçdaroğlu alkışlar ve sloganlar arasında konuşmasını tamamladı ve salondan ayrıldı. Salondan ayrılırken yurttaşlar da onun arkasından gitmeye devam etti. Kılıçdaroğlu, arabasına kalabalığın ilgisi arasında bindirildi. Sonraki adreslere yolculuk başladı.

Kılıçdaroğlu gittiği ilçelerde üç kez onu bekleyen yurttaşlara seslendi. Otobüs konuşmaları için adresler Gölbaşı ve Besni oldu. Mezarlıktaki saldırganlığın izleri silinmiş gibiydi, program normal bir şekilde sürüyordu. Keyfi yerindeydi Kılıçdaroğlu’nun. Konuşmalarını kısa tutuyordu ancak bu kısa konuşmaları dinleyenleri hareketlendiriyordu.

    Program sırasıyla devam ederken değişiklik yapıldı. Türbe ziyaretinden sonra 2017-2018 yıllarında depremin vurduğu Samsat’a gidilecekti ancak Samsat ziyareti öne alındı. Kılıçdaroğlu, Samsat’ta konut sözü verilen ve halen evleri bitirilmeyen yurttaşların sorunlarını dinledi. Samsat’a kendisi için kurulan masaya oturmadan önce herkesle selamlaştı.

Kadınlar ise ilk başta Kılıçdaroğlu’nun yanına gidemediler, uzaktan onunla selamlaştılar. Yıllardır yapılmayan evin temeli üstünde çekilen fotoğrafın ardından Kılıçdaroğlu arabasına binecekti ki birden geri döndü. İlk başta ona yaklaşamayan kadınlar başladı konuşmaya. Sorunlarını anlattılar. O da tek tek dinledi ve köylerde yapacakları aktardı. Kadınların sigortasını devletin karşılayacağını söyledi.

Türbe önündeki saldırganlar

Kılıçdaroğlu, Sahabe Safvan Bin Muattal Türbesi’ne geldiğinde ona yoğun ilgi devam etti. Halen inşaat halinde olan türbeye giderken Kılıçdaroğlu ile fotoğraf çektirmek isteyen yurttaşlar oldu. Kılıçdaroğlu yurttaşların bu talebini karşılıyordu ancak ekibi programın aksamaması için fotoğrafı türbe ziyareti sonrasına bıraktı.

Türbenin içerisinde halı yoktu ve inşaat hali onun bir kutsal bir yer olduğu havasını bile ortadan kaldırıyordu. Türbe içinde yeni yapılan sıvanın ve döşenen taşların kokusu alınabiliyordu. Kılıçdaroğlu türbeye girdi ve dua etti. O sırada basın mensupları da görüntülerini çektikten sonra türbeden dışarı çıkıldı. Hiç kimsenin aklına türbede olmayan halının görüntüsünü yani yeri çekmek gelmemişti. O an türbenin yerleri de çekilmiş olsaydı, dışarıda Kılıçdaroğlu’nu bekleyen provokasyonun ne anlaşılabilirdi.

Kılıçdaroğlu dışarı çıktığında 30 metre kadar ilerledi.

Türbenin bahçesinde yol yarılanmış, yurttaşlar onunla fotoğraf çektiriyordu. 7-8 kişilik bir grup, arkadan Kılıçdaroğlu’na doğru yöneldi. Saldırganlardan biri önce “seccade” konusunu açtı ve Kılıçdaroğlu’na doğru bağırdı. Ardından türbeye ayakkabı ile girildiğini, saygısızlık yapıldığını ileri sürdü. Fakat türbeye gelen ziyaretçilerin hepsi ayakkabı ile giriyordu, çünkü yerde halı yoktu, türbe inşaatı devam ediyordu.

“Buraya gelmeyin kardeşim” diye bir ses duyuldu. Saldırgan gruba Adıyamanlı yurttaşlar müdahale ederek araya girmek istedi. Bu sırada Kılıçdaroğlu, kargaşanın olduğu alandan hızla uzaklaştırılarak aracına doğru götürüldü. CHP’liler ile saldırganlar arasında tekme ve yumruklaşma yaşandı. Bir yurttaş, “Burası siyaset yeri değil” diye kavga edenlere seslendi.

    Ancak kargaşa sakinleştikçe saldırgan grup Kılıçdaroğlu’nun arkasından gitmeye çalışıyordu. Saldırganlardan biri, olayları sakinleştirmeye çalışan yurttaşa “Terörist” diye bağırdı. Eşiyle beraber olayı yatıştırmaya çalışan yurttaş ise “Evet, biz teröristiz” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, karşılıklı bağrışmalar arasında türbeden ayrıldı.

ANKA’nın aracına saldırdılar

   Kahta yolunda konvoy aniden ikiye ayrıldı. Konvoydan bazı araçlar Kahta yönüne doğru devam edince gazeteciler de onları takip etti.  Bu sırada Kılıçdaroğlu’nun aracı gözden kayboldu.

   Kahta girişinde iki akrep ve bir askeri araç bekliyordu. İki şeritli, çift yönlü yolun bir bölümü özel harekat polisleri tarafından kapatılmıştı. Kapatılan yolda AKP seçim merkezi olduğunu yolda ilerlerken anladık. CHP araçları bu merkezin önünden geçerken AKP’liler önce bağırdı, ardından küfürler başladı.

   Daha sonra yolu ikiye bölen demir korkuluklardan atlayanlar, CHP araçlarını tekmeledi. ANKA ekibini taşıyan araç en arkada kalmıştı. Olayı görüntülerken camı indirmiştik. Saldırganlar, bizim aracımıza yöneldi ve aralarından biri elimdeki cep telefonunu almaya çalıştı. Bunun üzerine görüntü çekmeyi bıraktım ve “Basın” diye bağırarak aracın camını kapattım. Gazeteci olduğumuzu anlayınca geçmemize izin verdiler. Aracımız tekme ve yumrukların arasında alandan çıkabildi. Yolun sonuna doğru ise ellerinde Erdoğan’ın fotoğrafının olduğu pankartlarla yürüyen 100 kadar genç slogan atarak, AKP seçim merkezine doğru ilerliyordu.

    Bu sırada Kılıçdaroğlu da Kahta programını iptal edip havalimanına geçmişti. Havalimanına vardığımızda Kılıçdaroğlu, gençlerin sloganları arasında salona giriyordu. Yorgunluğu yüzünden belli oluyordu ancak güçlükle de olsa tebessüm etmeye çalıyordu.  Etrafındakilerin heyecanlı davranışlarının tersine o sakinliğini koruyordu.

By gorunmeyenhaberdir Siyaset içinde yayınlandı